Ceza Hukuku

El Konulan Eşyanın İadesi: CMK. md.131

El konulan eşyanın iadesi, eşya sahibinin temel haklarından biridir. Bu hak, Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının bir gereğidir. Mülkiyet hakkı, herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olması hakkını güvence altına alır. Bu hak, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

El Konulan Eşyanın İadesi:

El konulan eşyanın iadesi, Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun 131. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, el konulan eşya, soruşturma veya kovuşturmanın seyri bakımından gerek kalmadığında veya eşyadan delil elde etmenin imkansız olduğu veya gereken delilin elde edildiği hallerde, sahibine iade edilir.

El konulan eşyanın iadesi, soruşturma veya kovuşturmanın seyri bakımından gerek kalmadığında veya eşyadan delil elde etmenin imkansız olduğu veya gereken delilin elde edildiği hallerde yapılır. Soruşturma veya kovuşturmanın seyri bakımından eşyaya gerek kalmaması, eşyanın soruşturma veya kovuşturmada kullanılmadığını veya kullanılmasının artık gerekli olmadığını ifade eder. Eşyadan delil elde etmenin imkansız olması veya gereken delilin elde edilmiş olması ise, eşyanın suçun işlenmesine ilişkin delil olarak kullanılamayacağını ifade eder.

El konulan eşyanın iadesi için izlenecek yol, el konulan eşyanın sahibinin Cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye başvurmasıdır. El konulan eşyanın iadesini talep eden kişi, el konulan eşyanın iadesini talep eden bir dilekçe ile birlikte, el konulan eşyanın iadesine ilişkin belgeleri Cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye sunar. Cumhuriyet savcısı veya mahkeme, el konulan eşyanın iadesine ilişkin belgeleri değerlendirerek el konulan eşyanın iadesine veya iadesine karar verebilir.

İşlem ceza hukuku açısından teknik olduğundan konusunda uzman bir ceza avukatının hukuki yardımından yararlanmanızda büyük fayda var.

Yasal Dayanak : 

El Konulan eşyanın iadesi hususu 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 131. maddede düzenlenmiştir.

Elkonulan eşyanın iadesi

Madde 131 – (1) Şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, re’sen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir.

(2) 128 inci madde hükümlerine göre elkonulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir.

El Konulan Eşyanın İadesine İlişkin Şartlar:

  • Soruşturma veya kovuşturmanın seyri bakımından eşyaya gerek kalmamalıdır.
  • Eşyadan delil elde etmek imkansız olmalıdır veya gereken delil elde edilmiş olmalıdır.
  • Eşyanın sahibinin kimliği tespit edilmiş olmalıdır.

El Konulan Eşyanın İadesi İçin İzlenecek Yol:

  • El konulan eşyanın sahibi, el konulan eşyanın iadesini talep edebilir.
  • El konulan eşyanın iadesini talep eden kişi, el konulan eşyanın iadesini talep eden bir dilekçe ile birlikte, el konulan eşyanın iadesine ilişkin belgeleri Cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye sunar.
  • Cumhuriyet savcısı veya mahkeme, el konulan eşyanın iadesine ilişkin belgeleri değerlendirir.
  • Cumhuriyet savcısı veya mahkeme, el konulan eşyanın iadesine karar verirse, el konulan eşya, sahibine iade edilir.

El Konulan Eşyanın İadesine İlişkin İstisnalar:

  • El konulan eşyanın, suçtan kaynaklandığı veya suçun işlenmesine hizmet ettiği anlaşılırsa, eşya, müsadereye tabi tutulur.
  • El konulan eşyanın, milli güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel ahlak açısından sakıncalı olduğuna karar verilirse, eşya, mülkiyetin kamuya geçirilmesine tabi tutulur.

El konulan eşyanın iadesi, eşya sahibinin temel haklarından biridir. Bu hak, Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının bir gereğidir.

El Konulan Eşyanın İadesine İlişkin Yargıtay Kararları:

2. Ceza Dairesi 2013/9496 E. , 2014/1034 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Suç eşyasının satın alınması, kabul edilmesi

HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre sair itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

Sanıklara ait hurda dükkanında görülerek, müşteki kuruma ait olduğu gerekçesiyle el konulan kabloların, piyasada satılan ve her yerde bulunabilen eşyalardan olduğuna dair sanıkların ve müşteki kurum işçisi …’ın beyanları esas alınarak sanıklar hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesi karşısında, sanıklara ait işyerinde yapılan arama sonucunda el konulan kabloların tamamının sanıklara verilmesi yerine, “sanıkların bu kabloları suçtan elde edildiğini bildiklerine dair delil olmadığı için beraatlerine karar verildiğinden ve kabloların müşteki kuruma mı sanıklara mı ait olduğu tam olarak tespit edilemediğinden” şeklindeki gerekçe ile sanık …’ ın kabloların iadesi yönündeki talebinin reddine karar verilmesi ,

Bozmayı gerektirmiş,o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan; hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinden “Sanıkların bu kabloları suçtan elde edildiğini bildiklerine dair delil olmadığı için beraatlerine karar verildiğinden ve kabloların müşteki kuruma mı sanıklara mı ait olduğu tam olarak tespit edilemediğinden sanık …’ ın kabloların iadesi yönündeki talebinin reddine” dair kısım çıkartılarak yerine “ suça konu kabloların tamamının, karar kesinleştiğinde sanıklara iadesine” karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. Ceza Dairesi 2015/12834 E. , 2016/13705 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Hüküm : Davanın reddi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Mahkemenin davacının tazminat talebinin reddine dair 09.04.2013 tarihli ilk hükmünün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce ”Emniyet Müdürlüğü görevlilerince Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/06/2009 tarih ve 2009/127 D. İş sayılı arama yapılmasına ve el konulmasına izin verilmesine ilişkin kararına istinaden 18/06/2009 tarihinde davacının iş yerinde arama yapıldığı, burada yabancı menşeli, fatura ve belgesi olmayan 35 adet klima motoru, 20 adet turbo, 20 adet airbag bulunduğu ve bunlara el konularak muhafazası için Ergazi Tasfiye İşletme Müdürlüğü’ne teslim edildiği, soruşturma sonucunda davacı hakkında kaçakçılığa konu eşyayı bu özelliğini bilerek ticari amaçla kabul edip satma suçunu işlediği iddiasıyla 5607 sayılı Kanun’un 3/1-5 ve 13. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve kaçakçılığa konu eşyaların müsaderesine karar verilmesi istemiyle kamu davası açıldığı, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında davaya konu olan bu eşyaların iadesi yönündeki taleplerin mahkemece reddedildiği, yapılan yargılama sonucunda 27/12/2011 tarihinde davacı sanığın beraatine ve davaya konu olan malların karar kesinleştiğinde sanığa iadesine karar verildiği, kararın temyiz üzerine onanarak 07/11/2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine davaya konu eşyaların 25/12/2012 tarihinde davacıya iade edildiği bu suretle el konulan eşyaların makul sürede geri verilmediği anlaşıldığından, davacıya ait el konulan eşyaların iade edildiği tarihe kadar geçen süre içinde, ekonomik olarak yıpranmaya uğrayıp uğramadıkları, model ve kullanım yönünden değer kaybedip kaybetmedikleri uzman bilirkişi aracılığıyla incelenip belirlenerek, sonucuna göre davacının tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı gerekçeye dayanılarak davanın reddine karar verilmesi” kanuna aykırı olduğundan bahisle verilen 24.06.2014 gün, 2014/1878 Esas – 2014/15527 Karar sayılı bozma ilamına karşı yerel mahkeme tarafından direnme kararı verildiği, Dairemizin bahse konu bozma ilamında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, 02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle değişik 307. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu