Ceza Hukuku

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

“Cinsel İstismar” Suçun Tanımı Ve Yasal Düzenleme:

Türk Ceza Kanunu’n 102. maddesinde düzenlenen Cinsel Saldırı suçunun mağdurunun çocuk olması halinde Cinsel İstismar suçu oluşur. Bir başka deyişle erişkinlere karşı işlenen cinsel saldırı niteliğindeki eylemlerin çocuklara işlenmesi halinde Cinsel İstismar Suçu oluşur.

Türk Ceza Kanunu’na göre “çocuk” tanımlar başlıklı 6. maddesinin (b) bendinde düzenlenmiştir. Buna göre: “Çocuk deyiminden, 18 yaşını doldurmamış kişi” olarak tanımlanmıştır.

Cinsel İstismar suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘muzun 103. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 1. fıkrasında suçun temel şekli düzenlenmiştir.

Çocukların cinsel istismarı
Madde 103- Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

Cinsel istismar Suçunun Unsurları:

Cinsel istismar suçunun oluşması için failin cinsel arzularını tatmin amacıyla 18 yaşından küçük mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, failin cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve fakat cinsel ilişkiye varmayan, objektif olarak şehevi olarak nitelendirilen cinsel davranışlarla çocuk dediğimiz 18 yaşından küçük mağdurun cinsel dokunulmazlığını ihlal etmesi gerekir.

Cinsel saldırı suçunda olduğu gibi çocukların cinsel istismarı suçunda da failin cinsel arzularını tatmin amacıyla hareket etmesi yeterli olup, failin tatmin olması gerekmez.

Maddenin düzenleniş şekli ile eylemin fiziksel temas şeklinde olması gerekir. Fiziksel temasın olmadığı hallerde Türk Ceza Kanunu’n 105. maddesinde yer alan “cinsel taciz” suçu oluşacaktır.

Çocukların cinsel istismarı suçunda mağdurun yaşı nazara alınarak ayırım yapılmıştır. Burada mağdur açısından iki kategori söz konusudur.

Birinci Kategorideki mağdur çocuk : Türk Ceza Kanunu’n 103/1-a maddesine göre:
a) Mağdur 15 yaşını tamamlamamıştır.
ya da
b) Mağdur 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte henüz kendisine yönelen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiştir.

Bu kategorideki mağdurlar açısından verilen rıza failin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bir başka deyişle bu gruptaki çocuğun rıza açıklamasında bulunması, fiili suç olmaktan çıkarmamakta, faili cezai sorumluluktan kurtaramayacaktır.

Yine bu gruptaki mağdurlar açısından rıza aranmadığından, mağdura yönelen cinsel saldırının tehdit, cebir ya da hile ile gerçekleştirilmesi aranmamaktadır. Tehdit, Cebir ve hile olmasa da mağdurun rızası olsa da bu gruptaki çocuklar açısından işlenen her türlü cinsel davranış Çocuğun Cinsel İstismarı suçunu oluşturmaktadır.

İkinci Kategorideki Mağdur Çocuk : Türk Ceza Kanunu 103/1-b maddesine göre: Mağdur 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını doldurmamış ve fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilmektedir.

  • Bu kategorideki mağdurlar açısından cinsel istismar suçunun oluşabilmesi için
  • Mağdurun 15 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını tamamlamamıştır.
  • Mağdur bu nitelikteki fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilmektedir.
    Mağdura yönelik cinsel eylemin cebir, tehdit, hile veya iradeyi kaldıran başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerekir.

Bir başka deyişle bu kategorideki mağdur açısından rızanın bulunmaması gerekir. Mağdurun rızasının bulunması halinde Cinsel İstismar suçu oluşmayacaktır.

Ama burada yine önemle vurgulamak gerekir ki rıza olsa dahi cinsel eylemin “cinsel ilişki boyutuna” varmaması gerekir. Rızanın varlığına rağmen mağdur ile cinsel ilişki boyutunda eylemin bulunması halinde Türk Ceza Kanunu’n 104. maddesinde düzenlenen “Reşit olmayan ile Cinsel İlişki” suçu oluşacaktır.

Cinsel istismar suçunda mağdurun cinsiyetinin önemi yoktur. Yani suçun mağduru farklı cinsten olabileceği gibi aynı cinsten de olabilmektedir.

Cinsel istismar suçunda mağdurun rızasının bulunup bulunmadığı hususu özellikle ve titizlikle araştırılmalıdır.

Failin Mağdurun Yaşı Konusunda Yanılması: (Failin Hatası)

Kasten işlenebilen suçlarda, suçun yasal tanımında yer alan maddi unsurlarda ya­nılma (=hata) kastı ortadan kaldırır.

Dolayısıyla fail, kasten hareket etmiş sayılmaz (TCY m. 30/1). Yanılmanın kastı ortadan kaldırabilmesi için “esaslı” olması gerekir. Esaslı yanılma, “Fail yanılmasaydı eylemi suç oluşturmayacaktı.” sonucuna varabildiğimiz durumlardır.

Ancak Yargıtay özellikle çocukların cinsel istismarı suçunda Türk Ceza Kanunu’n 30/1. maddesinde yer alan “Hata” kurumunu çok katı işletmektedir. Somut olayın özellikleri itibariyle mağdurun 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı bulduğu durumlarda hata hükümlerini uygulamamaktadır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Haller:

Resmi Gazete’de 28/06/2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı kanun ile Türk Ceza Kanunu’n 103. maddesinde daha önce bulunmayan bir hüküm getirmiştir.

“Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir”

Eklenen bu cümle ile sarkıntılık düzeyinde gerçekleşen kolundan tutma, yanağını sıkma, bacağını okşayıp bırakma vs. gibi eylemler sarkıntılık olarak kabul edilmiş ve suçun temel şekline nazaran daha az bir cezayı gerektirir hale getirilmiştir.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Nitelikli Haller:

Suçun nitelikli hali denildiği zaman daha fazla cezayı gerektiren veya cezayı arttıran nedenler olarak anlaşılması gerekir.

Daha Fazla Cezayı Gerektiren Haller:

Yasanın 103/2. maddesinde “Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenleme suçun temel şeklinden farklı ve daha fazla cezayı gerektirir durumlar düzenlenmiştir.

Cezayı Arttıran Nitelikli Haller:

Yasanın 103/3. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur

Çocukların cinsel istismarı Suçunun Cezası ve Görevli Mahkeme :

Failin eylemi:

  • TCK. 103/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamında ise sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasıdır. Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir.
  • TCK. 103/1. maddesinin 2. cümlesi kapsamında ise (sarkıntılık) : Sanığa verilecek ceza üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıdır (Görevli Mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.)
  • TCK. 103/2. maddesinin kapsamında ise onaltı yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasıdır. Görevli Mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.
  • TCK. 103/6. maddesi kapsamında ise sanık hakkında Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis cezası verilir. Görevli Mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

 

Cinsel İstismar Suçunda Şikayet ve Soruşturma Usulü:

Cinsel istismar suçunun soruşturulması ve kovuşturulması re’sen yani kendiliğinden yapılır. Bunun istisnasını ise 103/1. maddesinin ikinci cümlesinde yer alan suçun “sarkıntılık” aşamasında kalması halinde ve failin 18 yaşından küçük olması halinde şikayete tabidir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu